2 Mayıs 2018 Çarşamba

Avengers:Infinity War (10 Yılın Meyvesi)

       İnsan karmaşık bir varlık olmalıdır. Kültür üreten bir canlı türünün, basit olmaması gerektiğine inanıyorum. Bu yüzden de zevk aldığımız şeylerin de çeşitlikik göstermesi gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca bu zevklerin temelinde de basitlikten uzak bir karmaşıklığın yer alması gerektiğini söylüyorum.

     Sanırım böyle biri olduğum ya da olmak istediğim için benim zevklerimin temelindeki harç da hayli karışıktır. Bazen tutarsız görülebilecek kadar geniş yelpazeli zevklerim vardır.  Hal böyle olunca bir Haneke filmini büyük bir hayranlıkla izlerken ertesi gün bir Marvel filmini ayıla bayıla izleyebiliyorum. Aynı şey diğer kültür ve sanat ürünleri için de geçerli.

    Avengers: Infinity War, uzun zamandır beklediğim bir filmdi. Aslında büyük ve uzun bir filmin ilk yarısı. Marvel kendi film stüdyosunu kurduktan sonra ilk Ironman filmi ile Marvel sinematik evrenini başlattı. Marvel'ın bu sinematik evren yaratma projesi o kadar başarılı oldu ki birçok şirket kendi evrenini yaratma derdine düştü. Marvel'dan başka başarılı olan yok henüz. X-Men evreni dediğinizi duyar gibiyim. Şaka yaptığınızı düşünerek devam ediyorum. Marvel bu sinematik evren işini o kadar iyi oturttu ki duyurusunu yaptıkları filmlerin değil yönetmen, senarist ya da oyuncuları,  tarihleri dahi değişmedi. 10 yılda 18 film soktular vizyona ve 19. filmle de 10 yılın meyvasını her şekilde aldılar. Son film, Avengers: Infinity War, dünya çapında gişede ilk 3 günde, 650 milyon dolar gelir etti. Büyük gişe yapacağını tahmin etmek zor değildi. Beklentilerin yarısını karşılasa dahi büyük gişe yapacaktı film. Peki beğenilecek miydi?  Büyük gişeyle başlayıp hızla düşüşe geçen ve neticede "başarısız" addedilen çok film gördük.

     Çok net bir şekilde Avengers: Infinity War'un bütün beklentileri fazlasıyla karşıladığını ve sinema tarihine en başarılı çizgi roman uyarlaması filmlerden biri olarak yazılacağını söyleyebilirim. Neden?

     Sinema, artık inanılmaz olanaklara sahip. Aklınıza gelebilecek herşeyi, hakkıyla beyaz perdeye yansıtmanın mümkün olduğu bir zamandayız. Sinemanın blockbuster denen ayağı, neredeyse bütün entellektüel sinema camiası tarafından aşağılanır ve "gerçek sinema"nın bu olmadığı söylenir. Blockbuster filmlerinin de sinema sanatının bir parçası olduğunu kabullendiklerinde festival filmlerine leke sürüleceğini düşünüyorlar galiba. Büyük yanılgı.

     Başta da dediğim gibi, insan, karmaşık bir varlıktır. Hem festival filmlerini büyük bir hazla izleyen hem de Infinity War'un ilk seansına koşarak giden bir varlık olmalı insan. Birinden birini daha denemeden reddetmek, sanatın en güzel meyvalarından birini, daha tadına bakmadan çöpe atmya benziyor.

Film çıkışı heyecanımı, Instagram'da paylaşmıştım.
Menemenden daha iyi bir paylaşım
oldıuğunu düşünüyorum
      İşte bu meyvelerin en lezzetlilerinden biri olan Infinity War, daha önceki Marvel Sinematik Evreni filmlerini izleyen ve orta karar da olsa konuya hakim olan ya da öyle çok heyecan duymayan insaları bile hayli etkiledi. Tabii ki eksikleri olan hatta bir kaç tane büyük hatası dahi olan bir film. Fakat bu "eksiklikler" veya "hatalar", ancak sinemadan çıktıktan ve izleyicinin içinde yükselen heyecan dalgaları durulduktan sonra, sakin suyun içine bakıp dipteki taşları arar gibi arandığında ortaya çıkıyor. Filmde farketseniz dahi olay akışı o kadar heyecan verici ve dozunda bir hızda gidiyor ki umursamıyorsunuz. Dile kolay, 10 yıldır en az bir filmini izlediğimiz sevdiğimiz ya da sevmediğimiz ama bir şekilde tanıyıp bağ kurduğumuz bütün kahramanları (bu film için ikisi hariç ve onları ikinci filmde göreceğiz) birbirleriyle ve birilerine karşı savaşırken, kan ve gözyaşı akıtırken, birbirlerini tanımaya çalışırken izliyoruz. Bunun heyecanı dahi insanı sürükler.


Film sonrası, heyecanım sönmeden Thanos magneti yaptım.

    Günümüz sinema endüstrisinin tek hakimi olan blocbusterın kralı çizgi roman uyarlamaları ve onların da en başarılıları olan Marvel Sinematik Evreni filmlerinin zirvesi olan Infinity War,  en iyi çizgi roman uyarlaması mı? Tabii ki değil. Sin City, Watchmen, Batman Begins veya bambaşla sularda gezen American Splendor gibi örnekler varken Infinity War'a bu unvani vermek pek mantıklı değil. Bununla birlikte Infinity War için çizgi roman uyarlaması filmlerin en büyüğü diyebiliriz. Kadrosu ile konusunun aynı iddia ve büyüklükte olması ve bu büyüklüğün altından da gerek efektleri gerek sinema dili ve gerekse de kurgusu ile kalkabilen bir film Infınıty War. Diğer film şirketlerinin yapımcıları, filmi izledikten ve gişe rakamlarını gördükten sonra eminim ki o gece uyku uyuyamadılar. Uyuyamasınlar ve daha güzelini yapmaya çalışsınlar. Biz de keyfini sürelim.

    Alternatif çizgi romanlarıma geri dönüyorum. Yani yeni yazılar gelecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder