18 Mayıs 2018 Cuma

Yıkıma Giden Adam (Kapitalizmin Bilinci)

    Bilimkurgunun yalnızca robotlar ve yaratıklardan ibaret bir edebi veya sanatsal tür olduğunu düşünenlerin bilimkurgu hakkında hiçbir bilgileri olmadığını gözlemledim. Sinemayı, evvel zamanda sadece eski Türk filmleri ile kullanım tarihi geçmiş Mel Gibson, Nicholas Cage ve Richard Gere benzeri Hollywood aktörlerinin filmleri kadar bilen annem dahi, evdeki bilimkurgu film ve dizi gösterimlerim sayesinde bilimkurgunun aslında ne kadar derin bir maden olduğunu ve çok değerli taşları barındırdığını anladı. Bilimkurgunun edebi yanını maalesef gösteremedim. Zira belirli bir yaştan sonra bilimkurgu edebiyatına giriş yapmak çok zahmetli. 

     Ev hanımı güzel anam dahi bilimkurgunun derinliğini yalnızca sinema sanatı sayesinde kavrayabiliyorken, "yazar" unvanı ile varoluşunu tanımlayanların bilimkurgu hakkında agresif bir şekilde hiçbir temeli olmayan ve önyargıların süzgecinden geçen olumsuz yorumlarda bulunabilmeleri ve hatta eserlerinde bu yorumlara yer vermeleri beni çok şaşırtıyor. Hemen bir örnek vereyim; Gönül Yonar'ın Türk Edebiyatı'nda Fantastiğin Kökenleri adlı kitabını büyük bir merak ve hevesle almıştım. Büyük bir zevkle de okuyordum. Fakat kitabın sonlarna doğru karşıma çıkan paragraf sayesinde yazarın, kitabın içeriğinde yer alan diğer bütün yorumlarına da kuşkuyla bakmama yol açtı. Paragraf şu şekilde;

    "Bilim-kurgu ise büyülü gerçekçiliğin şımarık zamane çocuğu olmaya devam etmektedir. Usta-çırak ilişkisinin olmadığı bu etkileşim için bilim-kurguyu miras yiyen olarak görmek de mümkün. Büyülü gerçekçiliğin bütün yaratıcılığına rağmen bilim-kurgu teknolojinin imkanlarına mitolojiyi yamayarak, zevksiz ve sanatsız 'ürün'lere imza atmaktadır. "

     Görüldüğü üzere, yazarın bilimkurgu hakkında hiçbir bilgisi olmadığı ve hiçbir kaliteli bilimkurgu eseri okumadığı çok açıktır. Daha "bilimkurgu"nun yazılışından habersiz. Bilgisi olduğu halde bu paragrafı yazabiliyorsa durum daha da vahimdir.

    Edebiyatın en önemli türlerinden biri olan ve dünyaya yön veren eserler yazmış olan büyük yazarların kalemine 'cilalı' hakaretlerde bulunmak, ancak yarı cahil cesaretinin bir sonucu olabilir. Yaratılış Mitolojileri kitabını da almıştım. Fakat bu paragraf öyle bir vurdu ki beynimden, okumaya korkuyorum bu diğer kitabını.


     İthaki'nin Bilimkurgu Klasikleri serisi işte bu tarz kendini bilmezliklerin azalması yolunda atılan büyük bir adımdır. Türkiye'nin en önemli yayınevlerinden birinin bu başlık altında bir seri yayınlaması ile bilimkurgunun ne olduğunu ve daha önemlisi ne olmadığını bilmeyenlerin önüne hazır bir reçete koyuyor. Sağdan soldan araştırma yapmaya kitapçı gezmeye gerek kalmadan bu klasikleri sırasıyla okumak bilimkurgu madeninin en parlak taşlarını ilk elden görebilmek ve inceleyebilmek demektir. Sonrasında merak edenler, bilimkurgu üzerine yazılmış sayısız inceleme-araştırma kitabını okuyabilir. Yazarım diyen ve çeşitli yayın türlerinde harfleri yanyana sıralama imkanı verilen insanların bir konu hakkında atıp tutmadan evvel o konu hakkında önce bilgi sahibi olması için yeterli imkanın Türkiye'de bulunduğu kanısındayım.




    Bilimkurgu madenimize dönersek, yine İthaki'nin Bilimkurgu Serisi'nden yayınladığı ve bu madenin en parlak taşlarından biri olan Alfred Bester'in Yıkıma Giden Adamı'nı yakın zaman önce okudum. Hala bir ilk roman olduğuna inanamıyorum. Bir yazarın, ilk kitabında ustalık eserini yazması, nadir görülen bir olaydır. Kaldı ki Bester, bu şahane ilk kitaptan sonra üstüne koyarak Kaplan!Kaplan! gibi bilimkurgu türünü çeşitlendiren ve öncülük eden efsane bir kitap daha yazmıştır. Burada bahsetmiştim.

    Yıkıma Giden Adam, kapitalizmin ideal ürünü olan bir adamın, hırsından dolayı nasıl kendi yıkımına adım adım gittiğini anlatıyor. Adıyla müsemma bir kitap. Lakin bununla kalmıyor kitap, kapitalizmin yıkıcılığını birey üzerinden çok sert bir şekilde anlatırken de anlatım aracı olarak bilinç denen en zorlu ve karmaşık varoluş şeklini konu ediyor. Yıkıma Giden Adam, içine dalmak için ilk 50 sayfa okuma eşiğinin atlatılması gereken kitaplardan biri. Kurduğu evrenin yapısını kavramak ve karakter motivasyonlarını sindirmek için kısa kısa notlar almak faydalı olabilir. Aynı zamanda bir cinayet/dedektiflik romanı olan kitabı, bu türün bir ürünü olarak da okumak da mümkün.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder